Blog

ofis işyeriİstem, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, alacaklınını, fatura sevk irsaliyesi ve teyit formlarına dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunması karşısında, alacağın varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği anlaşılmakla ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/12/2015 tarih ve 2015/2510-2015/2509 sayılı kararın YARGITAYca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Seçil Özmen Akkoyun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ düşünüldü:

İhtiyati haciz talep eden vekili, toplam 110.867,80 TL bedelli 8 adet faturaya, 7 adet sevk irsaliyesi ve 3 adet teyit formuna dayalı olarak şimdilik 85.886,45 TL için ihtiyati haciz TALEBİNDE BULUNMUŞTUR.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz talebine dayanak 8 adet faturanın borçlu tarafa tebliğinin ispat edilemediği, muhatabına tebliğ edilmeyen veyahut muhatabına tebliğ edilip de muhatabınca sekiz gün içinde itiraz edilen fatura, tek başına alacağın belgesi olmadığı,faturaya dayalı alacağın başka delillerle ispatı gerektiği, alacağın belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili TEMYİZ ETMİŞTİR.

İstem, ihtiyati haciz İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş OLMASI YETERLİDİR. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat EDİLMESİ DEĞİLDİR. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli KABUL EDİLMEKTEDİR. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, alacaklınını, fatura sevk irsaliyesi ve teyit formlarına dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunması karşısında, alacağın varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği anlaşılmakla ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir önceki yazımız olan NAMA YAZILI PAY SENEDİNİN İPTALİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.