Dava ile; Hollanda mahkemesince verilen boşanma kararının tanınması talep edilmiştir. Dosyaya sunulan yabancı mahkeme kararında “apostil” mevcut değildir. Yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerin yabancı resmi belgelerin tasdiki ile ilgili hükümleri saklıdır.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava ile; Hollanda mahkemesince verilen boşanma kararının tanınması TALEP EDİLMİŞTİR. Dosyaya sunulan yabancı mahkeme kararında “apostil” MEVCUT DEĞİLDİR. Yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından ONAYLANMASINA BAĞLIDIR. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerin yabancı resmi belgelerin tasdikiyle ilgili HÜKÜMLERİ SAKLIDIR. (HMK m. 224)
5 Ekim 1961 tarihli “Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılmasına İlişkin Lahey Sözleşmesine, kararın verildiği Hollanda’DA TARAFTIR. Bu Sözleşme hükümleri, “yargı organları veya mahkemeler tarafından verilmiş olan resmi belgeler” için DE GEÇERLİDİR. (Söz. m. I) Sözleşmeye göre; yabancı belgedeki imzanın doğruluğunun, belgeyi imzalayan kişinin sıfatının ve gerektiğinde bu belge üzerindeki mühür ve damganın aslıyla aynı olduğunun teyidi için, bizzat belge üzerine veya buna eklenecek bir kağıdın üzerine “tasdik şerhi” (apostil) KONULMASI MECBURİDİR. Bu şekilde verilmiş bir tasdik şerhi; imzanın doğruluğunu, belgeyi imzalayan kişinin hangi sıfatla imzaladığını ve gerektiğinde belge üzerindeki mühür ve damganın aslıyla aynı olduğunu teyid eder. (Söz. m. 3, 4 ve 5) Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin “kararın aslı” olduğu; bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde “apostil” mevcutsa kabul edilir. “Apostil”in bulunmaması, sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Bu bakımdan, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında apostilin BULUNMASI ZORUNLUDUR. O halde, davacıdan “apostil” taşıyan yabancı mahkeme kararının aslı veya onaylı suretinin istenilmesi, bu yönde davacıya uygun süre verilmesi veya dosyaya sunulmuş olan yabancı kararın Adalet Bakanlığı (Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) aracılığıyla kararın verildiği devlete gönderilerek, bu devletin yetkili makamlarından 5.Ekim.1961 tarihli Lahey Konvansiyonu hükümlerine uygun “apostil” (tasdik şerhi) konulmasının istenilmesi, eksikliğin bu şekilde tamamlanmasından sonra işin esasının İNCELENMESİ GEREKİR. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması DOĞRU BULUNMAMIŞTIR.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. 31.03.2016
Bir önceki yazımız olan REDDİ MİRAS DAVASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.