Blog

iş tamirhaneTaraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının ücretinin ne kadar olduğu noktalarında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı ücretinin 2.390,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı sunduğu imzalı bordrolar ile davacının ücretinin 1.299,00 TL brüt olduğunu savunmuştur. Mahkemece davacının ücret bordrolarına itibar edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir. Ancak davacının aldığı ücret ihtilaflı olduğundan alabileceği emsal ücret ilgili meslek odası ve kurumlardan sorularak gelen cevaplar tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının ücreti belirlenip alacaklarını bu ücrete göre hesaplattırılarak bir karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, YARGITAY’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,

2- Davacı, çalışmasını 15 yıl ve 3600 prim gününü doldurması nedeniyle feshettiğini davalı işyerine bildirdiğini, ancak davalı işverenin de aynı sektörde başka bir tekstil fabrikasında çalıştığını ileri sürerek iş akdini bildirimsiz ve tazminatsız şekilde fesih ettiğini, en son aldığı maaşın 2.390,00 TL olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatıyla fazla çalışma ve resmi tatil ücreti alacaklarının davalıdan TAHSİLİNİ İSTEMİŞTİR.

Davalı, davacının yıllık izin sırasında başka işyerinde çalıştığının tespit edilmesi üzerine iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini, emeklilik nedeniyle ayrılmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu savunarak, davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece, 30.10.2013 tarihli ek rapordaki (A) alternatifindeki hesaplamaya göre karar verildiğini; davacı işçi davalıya ait işyerinde belirsiz süreli ve sürekli iş aktine dayalı olarak çalışırken,yıllık izin kullandığı süre içerinde başka bir işyerinde çalışması nedeniyle,iş aktinin davalı işveren tarafından İ.K.’nun 25/2-e maddesi kapsamında haklı olarak feshedildiği, fazla mesai ücreti alacağının 28.453,82+1.000,00=29.453,82 TL.,UBGT çalışma ücreti alacağının ise 295,02+100=395,02 TL.olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.

Anayasanın 141’nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak YAZILMASI GEREKİR. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde de hüküm ALTINA ALINMIŞTIR. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda GÖSTERMESİ ZORUNLUDUR. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi MÜMKÜN OLACAKTIR. Kararın gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbirine aykırı OLMAMASI GEREKİR. Kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacının 11.588,00 TL fazla çalışma alacağının bulunup bu miktarın hüküm altına ALINDIĞI ANLAŞILMAKTADIR. Gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise mahkemece 30/10/2013 tarihli ek raporun (A) alternatifindeki hesaplamaya göre karar verildiği, fazla çalışma alacağının 29.453,82 TL OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR.

Yapılacak iş, bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir KARAR VERMEKTİR.

3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının ücretinin ne kadar olduğu NOKTALARINDA TOPLANMAKTADIR.

Davacı iş sözleşmesini 20.04.2011 tarihinde 13.10.2010 tarihli 15 yıl ve 3600 prim ödeme gününü tamamladığı için kendi isteğiyle ayrılması durumunda kıdem tazminatının ödeneceğine dair SGK yazısını gerekçe göstererek feshetmiş, fesih bildirimi davalı işverene 22.04.2011 tarihinde TEBLİĞ EDİLMİŞTİR. Davalı ise 19.04.2011 tarihli fesih bildiriminde yıllık izinde iken aynı sektörde başka bir tekstil firmasında çalıştığının tespit edilmesi nedeniyle feshettiğini bildirmiş ve tebligat davacıya 29.04.2011 de TEBLİĞ EDİLMİŞTİR. Davacının feshi davalının fesih bildiriminden daha önce tebliğ edildiğinden iş aktinin davacı tarafından feshedildiğinin kabulüyle kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle REDDİ HATALIDIR.

4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve parayla ödenen tutar OLARAK TANIMLANMIŞTIR.

Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) BİR ÖDEMEDİR. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşmeyle tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere UYULARAK ÖDENMELİDİR. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay OLARAK BELİRTİLMİŞTİR.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği YANSITMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir SONUCA GİDİLMELİDİR.

Somut olayda, davacı ücretinin 2.390,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı sunduğu imzalı bordrolarla davacının ücretinin 1.299,00 TL brüt OLDUĞUNU SAVUNMUŞTUR. Mahkemece davacının ücret bordrolarına itibar edilerek yapılan hesaplamaya göre KARAR VERİLMİŞTİR. Ancak davacının aldığı ücret ihtilaflı olduğundan alabileceği emsal ücret yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilgili meslek odası ve kurumlardan sorularak gelen cevaplar tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının ücreti belirlenip alacaklarını bu ücrete göre hesaplattırılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 21.01.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan TARIM ARAZİSİNİN KAMULAŞTIRILMA BEDELİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.