Blog

 isten_cikarilan_hemsirenin_aym_zaferi_h58841_d9154  Yargıtay  9. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2016 tarihli 2015/2997 Esas ve 2016/12882 Karar sayılı ilamında özetle; taraflar arasında yıllık izin ücreti alacağının hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece davacının 19.02.2011-18.10.2012 tarihleri arasındaki toplam 1 yıl 7 ay 29 gün hizmet süresine göre alması gereken yıllık ücret izin alacağının,dosya içerisinde bulunan yıllık izin talep formları değerlendirilmek suretiyle davacının dava dilekçesi ile 7 günlük izin alacağını talep etmesi de dikkate alınarak hesap edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine  karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

YEREL MAHKEMECE, davanın kısmen kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y     K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı işyerine ait hastanede KBB uzmanı olarak 19.02.2011-18.10.2012 tarihleri arasında çalıştığı, hastanenin faaliyetine son verilmesi nedeniyle işten ayrıldığı, Ekim 2012 yılından 18 günlük ücreti olan 5.401,62 TL ile 7 günlük yıllık izin ücreti alacağının ödenmediği, bu nedenle 31. İcra Müdürlüğü’ne takip yapıldığı, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatının kabulüne karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağının bulunmadığı, yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın  REDDİNİ İSTEMİŞTİR.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacının, davalı işyerinde 19.02.2011-18.10.2012  tarihleri arasında aylık 8.000 TL ücretle çalıştığı, 2012 Ekim ayından 18 günlük ücret tahakkuku yapıldığı, ancak davalı tarafın ücretin ödendiğini yazılı belgeyle ispatlayamadığı, yine davacıya ait yıllık izin ücreti tahakkuk  ettirildiği ve davalı işverenliğin çelişkiye düştüğü, böylelikle davacının ücret alacağı ve yıllık izin alacağı olmak üzere toplam 7.050,03 TL ödenmeyen alacağının bulunduğu kabulüne,alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilerek HÜKÜM KURULMUŞTUR.

D) Temyiz:

Kararı davalı TEMYİZ ETMİŞTİR.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları YERİNDE DEĞİLDİR.

2- Taraflar arasında yıllık izin ücreti alacağının hesabı noktasında UYUŞMAZLIK BULUNMAKTADIR.

Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya içerisinde yıllık izin talep formlarının olduğu ancak davalı tarafından ibraz edilen 2012 yılı Ekim ayı ücret bodrosunda davacı adına brüt 2.901,25 TL yıllık izin ücreti tahakkuk ettirildiği,böylelikle davalının kendi içinde çelişkiye düştüğü belirtilerek yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmamış ise de; bilirkişinin DEĞERLENDİRMESİ HATALIDIR.

Mahkemece davacının 19.02.2011-18.10.2012 tarihleri arasındaki toplam 1 yıl 7 ay 29 gün hizmet süresine göre alması gereken yıllık ücret izin alacağının,dosya içerisinde bulunan yıllık izin talep formları değerlendirilmek suretiyle davacının dava dilekçesi ile 7 günlük izin alacağını talep etmesi de dikkate alınarak hesap edilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar VERİLMESİ HATALIDIR.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden  dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.05.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan KİRA ALACAĞI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.