Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin30.05.2016 tarihli 2016/6568 Esas ve 2016/10678 Karar sayılı ilamında özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada kamulaştırılan taşınmazın arsa niteliğindeki zeminine değer biçilirken dava konusu taşınmazın bulunduğu yerden ve benzer yüz ölçümlü taşınmazların emsal olarak alınması ve emsal ile dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönlerinin oranı da belirtilmek suretiyle kıyaslanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kıyasi emsal olarak, Öztürk Mahallesinde bulunan 19982 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 22.01.2007 ve 21.03.2007 tarihlerinde yapılmış iki ayrı hisse satışı emsal alındığı halde, aynı taşınmazın ilk pay satışının dava konusu taşınmazdan 2 kat, ikinci pay satışının ise 3,93 kat daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle metrekare birim fiyatı belirlendiğinden alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.
Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasayla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün YARGITAY’ca incelenmesi, davacı idareyle davalı Yusuf A. vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı yasayla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idareyle Yusuf A. vekillerince TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Bilirkişi İNCELEMESİ YAPTIRILMIŞTIR. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya ELVERİŞLİ DEĞİLDİR. Şöyle ki;
1- Kamulaştırılan taşınmazın arsa niteliğindeki zeminine değer biçilirken dava konusu taşınmazın bulunduğu yerden ve benzer yüz ölçümlü taşınmazların emsal olarak alınması ve emsal dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönlerinin oranı da belirtilmek suretiyle KIYASLANMASI GEREKİR.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kıyasi emsal olarak, Öztürk Mahallesinde bulunan 19982 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 22.01.2007 ve 21.03.2007 tarihlerinde yapılmış iki ayrı hisse satışı emsal alındığı halde, aynı taşınmazın ilk pay satışının dava konusu taşınmazdan 2 kat, ikinci pay satışının ise 3,93 kat daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle metrekare birim fiyatı belirlendiğinden alınan rapor İNANDIRICI BULUNMAMIŞTIR.
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak rapor alınması ve değerlendirme tarihi olan 2014 yılında dava konusu taşınmazla bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Davalı Yusuf A. vekili tarafından kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan yapının otel olarak kullanıldığı ileri sürülmüş olup, söz konusu yapının otel olarak işletilip işletilmediği araştırılıp, taraflara bu hususa ilişkin tüm delillerini ibraz etmeleri için süre verilerek, otel olarak işletildiğinin tespiti halinde kaç yıldızlı olduğu da belirlendikten sonra, kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki binanın kullanım amacı da gözetilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan yapıların Mimarlık Hizmetlerine esas sınıfını gösterir cetveldeki sınıfına göre, yaşı ve periyodik bakım durumu da dikkate alınmak suretiyle belirlenecek oranda yıpranma payı da düşülerek değerinin tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması,
3- Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi ,
DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
Davacı idareyle davalılardan Yusuf A. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/05/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.