Danıştay 12. Daire’sinin 05.11.2015 tarihli 2015/3035 Esas ve 2015/5752 Karar sayılı ilamında özetle; 21.05.2016 tarihinde www.memurlar.net’de; “Danıştay: EKPSS’ye giren adayın sınavının iptali hukuka uygun değil. Danıştay 12. Dairesi, 2014 EKPSS’de adayın sınavının iptal edilmesinin hukuku aykırı olduğuna karar verdi. 2014 EKPSS’de yaşanan olayda, ÖSYM sınav sonrasında, kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde, bir engelle adayın sınavını iptal etmiştir. ÖSYM, adayın okuyucu-işaretleyiciden yardım aldığı gerekçesiyle sınavı iptal etmiştir. Açılan davada, idare mahkemesi ÖSYM’yi haklı bulmuştur.” şeklinde yer alan habere ilişkin Danıştay Kararı yer almaktadır.
İstemin Özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen 29/12/2014 tarihli ve E:2014/1857, K:2014/2169 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesi uyarınca temyizen incelenerek BOZULMASI İSTENİLMEKTEDİR.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi GEREKTİĞİ SAVUNULMAKTADIR.
Danıştay Tetkik Hâkimi…Düşüncesi: Kararın bozulması GEREKTİĞİ DÜŞÜNÜLMÜŞTÜR.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Uyuşmazlığa konu sınavın, icra edildiği tarih itibarıyla 2577 s. Kanun’un 20/B maddesi kapsamında bulunmadığı ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava, zihinsel engelli olarak 2014 yılı Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavına (2014-EKPSS) giren davacının, sınav kurallarına uymadığından bahisle sınavının geçersiz sayılmasına ilişkin ÖSYM Yönetim Kurulunca alınan 16/05/2014 tarih ve 2014/1211 sayılı kararın 29.05.2014 tarih ve 16918 sayılı yazıyla davacıya bildirilmesi üzerine anılan işlemin iptaliyle işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 100.000,00-TL maddi, 10.000,00-TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi İSTEMİYLE AÇILMIŞTIR.
İdare mahkemesince, sınava ait kamera görüntülerinin incelenmesi neticesinde, sınav kurallarına aykırılık oluşturacak şekilde, okuyucu-işaretleyici yardımı talep etmesine rağmen soru kitapçığını kendisi de okuyan ve soruların çözümünde sınav görevlisinden yardım aldığı anlaşılan davacının, sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip BOZULMASI İSTENİLMEKTEDİR.
07/02/2014 tarih 28906 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmelik’in 5 inci maddesinin (1) fıkrasında; “EKPSS, ortaöğretim, ön lisans veya lisans düzeyinde eğitim veren kurumlardan mezun veya sınavın geçerlik süresi içerisinde mezun olabilecek durumda olan engelli adayların eğitim durumları ve engel gruplarının yarattığı dezavantajlar gözönünde bulundurularak Başkanlık tarafından yapılır veya yaptırılır.” düzenlemesine YER VERİLMİŞTİR.
Anılan yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan 2014 EKPSS Kurayla Engelli Memur Yerleştirme Tercih Kılavuzu’nda engellilere yönelik sınavlarda uygulanacak kurallara ayrıntılı olarak yer verilmiş, bu kurallar arasında özetle; zihinsel engellilere talep etmeleri halinde okuyucu ve/veya işaretleyici yardımı verecek görevli atanacağı, soruları kendisi okuyabilenlere 60 dakika olan sınav süresine ek 20 dakika süre verileceği, okuyucu ve/veya işaretleyici yardımı alanlara ek 40 dakika süre verileceğinin belirtildiği, aynı Kılavuzun 1.9 maddesinde, “Sınav ve kura sonuçlarının geçerli sayılabilmesi için bir adayın bu kılavuzdaki tüm kurallara UYMASI ZORUNLUDUR. Bu kurallara uymayan adayların sınavı/yerleştirme sonucu GEÇERSİZ SAYILACAKTIR. Sınavdan/yerleştirmeden sonra bile olsa bu kurallara uymadığı saptanan adayların, sınav sonuçlarından doğan tüm hakları İPTAL EDİLECEKTİR.” kuralına YER VERİLMİŞTİR.
Dava dosyasının incelenmesinden, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavının (EKPSS) 27/04/2014 tarihinde yapıldığı, sınavın genel yetenek ve genel kültür kısımlarından oluşan 60 soru sorularak test şeklinde uygulandığı, zihinsel engeli bulunan davacının başvuru formunda okuyucu ve işaretleyici talebinde bulunduğu, idarece davacıya bir okuyucu ve bir işaretleyici görevlendirilerek tahsis edilen salonda tek başına sınava alındığı, zihinsel engeli olması ve talebi üzerine okuyucu-işaretleyici görevlendirilmesi nedeniyle kılavuz hükümleri uyarınca davacıya sınav süresinin 40 dakika ek süreyle 100 dakika olarak uygulandığı, sınav tamamlandıktan sonra sınav salonuna ilişkin kamera kayıtlarının kaydedildiği CD görüntülerinin incelenmesi sonucu sınav kurallarını ihlal ettiği; “görevli adaya sorularda yardım ediyor” tespiti yapıldığından bahisle dava konusu işlemin tesis EDİLDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
Dosyada mevcut CD görüntülerinin incelenmesinden, sınavın başlama saatinden önce sınav salonuna davacının geldiği, görevlilerce hazırlıklar tamamlandıktan sonra sınavın saat 10:00′ da başlatıldığı, görevli tarafından sınavın başlangıç saatinden itibaren soru kitapçığından soru okunarak aynı görevli tarafından davacının verdiği cevapların cevap kağıdına işaretlendiği, okuyucu ve işaretleyicinin davacıya sorularda yardım ettiği yönünde bu hususu ortaya koyacak somut bir veri elde EDİLEMEDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR.
Olayda, okuyucu ve işaretleyicinin davacıya sorularda yardım ettiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; sınav salonunun inzibatından ve sınavın idaresinden salon görevlilerinin sorumlu olduğu, salon görevlilerinin soruları okuması ve davacının verdiği cevap şıkkının cevap kağıdına işaretlemesi suretiyle sınavın yapılması gerektiği, adayın bir sınav kuralı ihlali yapması halinde adayın uyarılmasının gerektiği, kılavuzda yer alan sınav kuralı ihlalinin yapılması halinde “diğer adayların dikkatini dağıtmama ve zaman kaybına neden olmama adına adayın uyarılmayabileceğine” dair kılavuz hükmünün salonda aday olarak salt davacının bulunması nedeniyle bu uyuşmazlıkta ileri sürülemeyeceği karşısında; okuyucu ve işaretleyicinin davacıya sorularda yardım ettiği yönünde bu hususu ortaya koyacak somut bir veri olmadığı anlaşıldığından, sınavının geçersiz sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı SONUCUNA ULAŞILMIŞTIR.
Öte yandan, davacının maddi ve manevi tazminat istemi hakkında da işin esasıyla birlikte görüşülerek yeniden bir karar verilmesi gerektiği açıktır
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yerine, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki İSABET BULUNMAMAKTADIR.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan 45,60-TL tutarındaki yürütmenin durdurulması harcıyla artan posta gideri avansının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan ALACAKLININ GÖSTERDİĞİ ADRESTE HACİZ YAPMA ZORUNLULUĞU başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.