Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 09.03.2016 2015/15430 Esas ve 2016/4645 Karar sayılı ilamında özetle; Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada tespit edilen kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin hüküm fıkrasına yazılması ile yetinilmesi, faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiği hususunun hüküm fıkrasında belirtilmemesi doğru görülmemiştir.
Taraflar arasındaki 4650 s. Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün YARGITAY’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
– K A R A R –
Dava, 4650 s. Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
1)Aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2014/26557 ve 2014/26555 Esas sayılı ilamlarıyla denetiminden geçen Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/61 ve 2014/66 Esas sayılı dava dosyalarında 27.01.2014 değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza komşu olup, aynı amaçla kamulaştırılan benzer nitelikteki 1826 ve 1825 parsel sayılı taşınmazların metrekaresine 144,00-TL değer biçildiğinden, bilirkişi kurulundan komşu parseller için tespit edilen m2 değerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan, eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2)Tespit edilen kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, acele el koyma kararıyla tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin hüküm fıkrasına yazılmasıyla yetinilmesi,
3)Faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiği hususunun hüküm fıkrasında belirtilmemesi,
DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/03/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.