Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 13.10.2015 tarihli 2014/10880 Esas ve 2015/8392 Karar sayılı kararında özetle; dava, kiralayan tarafından kiracı aleyhine kira parasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen yazılı bir kira sözleşmesi ibraz edememiş, aylık kiranın 120 TL olduğunu belirterek ödenmeyen 2010 yılı Haziran ayı ila 2013 yılı Haziran ayı arasındaki 3 yıllık kira parası toplamı 4.440 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının bu yerde kiracı olduğunu kabul etmiş, aylık kiranın 120 TL olduğuna karşı çıkmamış, kiralanana tadilat yapılması karşılığı 2 yıl boyunca kira ödenmeyeceğine dair 2011 yılında davacı ile davalı arasında anlaşmaya varıldığını savunmuştur. Davalı, kiracılığa ve aylık kira parasına karşı çıkmadığına göre davalının bu yerde aylık 120 TL kira karşılığı davacının kiracısı olduğunun kabulü gerekir. Davalı, yapacağı tadilat karşılığı 2 yıl kira ödemeyeceğine dair davacı ile aralarında anlaşma yapıldığını savunduğuna ve davacı tarafça böyle bir anlaşma olmadığı iddiası ile bu savunmaya karşı konulduğuna göre bu iddiasını kanıtlamalıdır. 1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi (6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi) gereğince davacı tarafından iddia edilen yıllık kira miktarına göre sözlü kira anlaşması tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.
Dava, kiralayan tarafından kiracı aleyhine kira parasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. Mahkemece davanın reddine, davalı lehine %20 icra tazminatına karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının kira parasını ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Tarsus 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2100 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ve tahliyeye karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR. Davalı vekili, davalının 40 yıldır kiracı olduğunu, bu yerin davacıya kayınpederinden ve eşinden miras olarak kaldığını, metruk haldeki bu yerin 2011 tarihinde davacıyla anlaşılarak esaslı tamiratının yapıldığını, anlaşmaya göre 2 yıllık kira karşılığı davalının bu yeri tamir ettirdiğini, davacının davalıyı çıkartmak için tehdit ettiğini, sonradan da takip başlattığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece, “…aylık kiranın 120 TL olduğu tarafların kabulünde olup, yıllık kira HMK 200. maddesi gereğince 2.500 TL’nin altında olduğundan davacı ve davalı tanıklarının dinlendiğini, tanık beyanlarına göre davalının tadilat yaptığını, bilirkişi raporuna göre yapılan tadilatın zorunlu tadilat olduğunun belirlendiğini, tadilat bedelinin davalı tarafça kiradan düşüleceği KARARLAŞTIRILDIĞI ANLAŞILMIŞTIR.” gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR.
Davacı, davalıyla aralarında düzenlenen yazılı bir kira sözleşmesi ibraz edememiş, aylık kiranın 120 TL olduğunu belirterek ödenmeyen 2010 yılı Haziran ayı ila 2013 yılı Haziran ayı arasındaki 3 yıllık kira parası toplamı 4.440 TL’nin tahsilini TALEP ETMİŞTİR. Davalı vekili, davalının bu yerde kiracı olduğunu kabul etmiş, aylık kiranın 120 TL olduğuna karşı çıkmamış, kiralanana tadilat yapılması karşılığı 2 yıl boyunca kira ödenmeyeceğine dair 2011 yılında davacıyla davalı arasında anlaşmaya VARILDIĞINI SAVUNMUŞTUR. Davalı, kiracılığa ve aylık kira parasına karşı çıkmadığına göre davalının bu yerde aylık 120 TL kira karşılığı davacının kiracısı olduğunun KABULÜ GEREKİR. Davalı, yapacağı tadilat karşılığı 2 yıl kira ödemeyeceğine dair davacıyla aralarında anlaşma yapıldığını savunduğuna ve davacı tarafça böyle bir anlaşma olmadığı iddiası ile bu savunmaya karşı konulduğuna göre bu İDDİASINI KANITLAMALIDIR.
1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi (6100 sayılı HMK’nun 200. maddesi) gereğince davacı tarafından iddia edilen yıllık kira miktarına göre sözlü kira anlaşması tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Mahkemece HMK’nun 200. maddesi kapsamında davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş ise de, dinlenilen tanıkların davalı tarafça bir tadilat yapıldığını ancak “yapılan tadilat bedelinin kiradan mahsup edileceği yada 2011 yılından itibaren 2 yıl boyunca kira ödenmeyeceğine dair bir anlaşmadan haberdar olmadıklarını” beyan ETTİKLERİ GÖRÜLMÜŞTÜR. Davalı tarafça delil listesi VERİLMEDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR. Bu durumda davalı tarafın “yapılan tadilat bedelinin kiradan mahsup edileceği yada 2011 yılından itibaren 2 yıl boyunca kira ödenmeyeceğine dair bir anlaşmaya varıldığını” dolayısıyla takip konusu aylar kira parasının ödendiğini kanıtlayamadığının KABULÜ GEREKİR.Ayrıca kabule göre de, davalı tarafından yapıldığı kabul edilen tadilatların acil ve zorunlu tadilatlar oldukları hususunda dosya arasında yeterli belge ve delil DE BULUNMAMAKTADIR.
Tüm bu nedenlerle mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi DOĞRU DEĞİLDİR.
Hüküm bu NEDENLERLE BOZULMALIDIR.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.10.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan KAYIP KAÇAK BEDELİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.