Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 01.02.2016 tarihli 2015/2378 Esas ve 2016/1059 Karar tarihli kararında özetle;4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesiyle Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak enerji satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payını belirleyebileceği ancak sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi bulunmadığı, kayıp kaçak trafo kaybı ve sistem kullanım bedeli tahakkuku uygulamasının yerinde olmadığı, elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsilinin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı, tüketicinin kendisinden tahsil edilen kayıp kaçak bedelini talep edebileceği belirlenmiş; (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 26.05.2014 tarih, 2014/11195 Esas-2014/10390 K, 2014/611 Esas, 2014/8171 Karar) Tüketici Hakem Heyeti Kararının aboneden alınan kayıp/kaçak bedellerinin iadesine yönelik bölümünün yerinde olduğu anlaşılmıştır. Abonelerden, kayıp/kaçak bedellerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 11/08/2002 tarih 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliği ile alınmaya başladığı, davalı kurumun İzmir İl Müdürlüğünün Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyetine gönderdiği yazıda daha önce “aktif enerji birim bedeli” içinde yer alan kayıp/kaçak birim bedelinin ayrıştırılarak fatura bildirimlerinde ayrı kalem olarak gösterildiğinin bildirildiği ayrıca kayıp/kaçak bedelleri için yapılan kesintinin belli olduğu dikkate alınarak dava değeri ve usul ekonomisi açısından bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13067 Esas 2014/1180 Karar)
Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddiyle hakem heyeti kararının düzeltilmesine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.02.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
***YEREL MAHKEME KARARI***
Tüm dosya kapsamı karşısında davalının davacı şirketin abonesi olduğu, tüketici sorunları hakem heyetince aboneden alınan kayıp kaçak bedellerinin iadesine karar verildiği, davacı kurum tarafından kararın itirazen kaldırılmasının İSTENDİĞİ BELİRLENMİŞTİR.
Mahkememizce Tüketici Hakları Derneği tarafından Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun Kayıp Kaçak Oranlarına İlişkin Tarifelerin, Gelir ve Tarife Düzenlemesi Kapsamında Düzenlemeye Tabi Unsurlar ve Raporlamaya İlişkin Esaslar Hakkındaki Tebliğle Parekende Satış Geliri ve Parekende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliğin kayıp kaçakla ilgili bölümlerinin iptali talebiyle Danıştay 13. Daire Başkanlığı’nın 2012/606 esasında dava açıldığından davanın HMK 165/1 maddesi uyarınca bekletici sorun sayılmasına karar verilmiş ise de YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı ilamıyla 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4 üncü Maddesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmediği, elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıpla başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmadığı, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip bedeli ondan tahsil etme görevini bizzat enerji sahibi bulunan davacıya ait olduğu, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi yani şeffaflık, hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğuna karar verildiği,YARGITAY Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda tüketicinin kayıp kaçak bedelini talep edebileceğinden bekletici sorun sayılma ara KARARINDAN DÖNÜLMÜŞTÜR.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4 üncü maddesiyle Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak enerji satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payını belirleyebileceği ancak sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi bulunmadığı, kayıp kaçak trafo kaybı ve sistem kullanım bedeli tahakkuku uygulamasının yerinde olmadığı, elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıpla başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsilinin hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmayacağı, tüketicinin kendisinden tahsil edilen kayıp kaçak bedelini talep edebileceği belirlenmiş; (YARGITAY 3. Hukuk Dairesi 26.05.2014 tarih, 2014/11195 Esas-2014/10390 K, 2014/611 Esas, 2014/8171 Karar) Tüketici Hakem Heyeti Kararının aboneden alınan kayıp/kaçak bedellerinin iadesine yönelik bölümünün yerinde OLDUĞU ANLAŞILMIŞTIR.
Abonelerden, kayıp/kaçak bedellerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 11/08/2002 tarih 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmeti Geliriyle Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliğiyle alınmaya başladığı, davalı kurumun İzmir İl Müdürlüğünün Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyetine gönderdiği yazıda daha önce “aktif enerji birim bedeli” içinde yer alan kayıp/kaçak birim bedelinin ayrıştırılarak fatura bildirimlerinde ayrı kalem olarak gösterildiğinin bildirildiği ayrıca kayıp/kaçak bedelleri için yapılan kesintinin belli olduğu dikkate alınarak dava değeri ve usul ekonomisi açısından bilirkişi raporu alınmasına GEREK GÖRÜLMEMİŞTİR. (YARGITAY 3. Hukuk Dairesi 2014/13067 Esas 2014/1180 Karar)
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 70/4 üncü Maddesinde “itiraz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı itirazın kabul edilmesi gerektiği veya kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılamayı gerektirmediği takdirde tüketici mahkemesi evrak üzerinde, kararı değiştirerek veya düzelterek onama kararı verebilir. Tarafların kimliklerine, ticari unvanlarına ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanır. Karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek veya düzeltilerek onanır.” HÜKMÜ BULUNMAKTADIR. Davalı tüketici örnek fatura eklemek suretiyle, kendisinden alınan kayıp kaçak bedellerini talep ettiği halde Hakem Heyetinin talebi aşarak karar verdiği görülmüş, karar tüketici talebi dikkate ALINARAK DÜZELTİLMİŞTİR. Tüketicinin Hakem Heyetine başvuru tarihine kadar alınan kayıp/kaçak bedellerini isteyebileceği ve tüketicinin talebi dikkate alınarak Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin 07/05/2012 tarih 2012/119 sayılı kararındaki faize ilişkin ve ileriye yönelik tahsil edilmemiş faturalardaki kayıp/kaçak kullanım bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespitine dair hükümlerin iptaliyle kararın düzeltilerek onanmasına”, davalının kayıp/kaçak bedellerini talep edebileceğinden davacının bu yöne ilişkin itirazının reddine ve tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına ilişkin aşağıdaki şekilde HÜKÜM KURULMUŞTUR.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının itirazının reddi ile; Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin 07/05/2012 tarih 2012/119 sayılı kararındaki, faize ilişkin ve ileriye yönelik tahsil edilmemiş faturalardaki kayıp/kaçak kullanım bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespitine dair hükümlerin iptaliyle kararın düzeltilerek onanmasına, tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
2- Alınması gerekli 25,20.TL başvuru ve 25,20.TL maktu harç olmak üzere toplam 50,40.TL harçtan 42,30.TL harcın mahsubuyla kalan 8,10.TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş isede, düzeltme kararının tüketiciden kaynaklanmadığı tüketicinin dava açılmasına sebebiyet vermediği dikkate alınarak davacı açısından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı yanca yapılan yargılama giderinin düzeltme kararının tüketiciden kaynaklanmadığı, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği dikkate alınarak, davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6502 sayılı TKHK nun 73/8 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Urla Tüketici Hakem Heyeti’ne gönderilmesine,
6-Kararın 6502 sayılı TKHK nun 70/4 maddesine göre verildiği dikkate alınarak taraflara tebliğine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalanın HMK nun 333/1 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar 6100 sayılı HMK’na 6217 s. kanunun 30 maddesiyle eklenen geçici 3 üncü maddesine göre kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek temyiz dilekçesiyle YARGITAY’ın ilgili dairesine gönderilmek üzere temyiz edilebileceği belirtilerek tarafların yokluğunda verildi. 14/11/2014
Bir önceki yazımız olan ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.