Blog

cA4aKEIPQrerBnp1yGHv_IMG_9534-3-2 Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 18.01.2016 tarihli 2015/8845 esas ve 2016/60 sayılı kararına göre;
Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.

Dava alacaklı tarafından borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye İSTEMİNDE BULUNMUŞTUR. Mahkemece davacının itirazının kaldırılmasına yönelik davasının kısmen kabulüyle kiralanandan tahliyesine karar verilmiş karar davalı tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Türk Borçlar Kanununun 315 inci maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından AÇILMASI GEREKİR. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte AÇMALARI ZORUNLUDUR. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava AÇMASI GEREKİR. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR.

Davacı yazılı kira aktine dayanarak tahliye talepli olarak 31.03.2015 tarihinde başlattığı icra takibiyle aidat ve faiziyle birlikte ödenmeyen kira bedeli toplam:4.917.00.-TL nin tahsilini TALEP ETMİŞTİR. Davalı yaptığı itirazında sadece 750.00 TL borcu kaldığını bunun haricinde borcu olmadığını BEYAN ETMİŞTİR. Takip konusu kira kira sözleşmesinde kiraya verenin Fahri – Birnur Barlas R. olarak yazılı olduğu görülmekle ,sözleşme imza bölümündeki imzaların ise iki ayrı imza olup olmadığı kesin OLARAK SAPTANAMAMAKTADIR. Kiralaya verenler iki ayrı kişi olduğu taktirde aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte AÇMALARI ZORUNLUDUR. Mahkemece bu husus üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zorunlu dava arkadaşlığı yönünden eksik incelemeyle karar verilmesi DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.

Hükmün yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına,

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366 ncı maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, stek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 18.01.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE ÜCRET başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.