Blog

yargc.jpgYargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27.10.2015 tarihli 2015/26610 Esas ve 2015/20652 Karar sayılı kararında özetle; davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma iddiasında bulunan davacı bunu kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Davacının bu yönde dinlettiği tanıkların davalı işverene karşı açtıkları ve halen görülmekte olan davaları vardır. Davacı tanıklarının davaları bulunması dolayısı ile aralarında menfaat birliği bulunduğundan dosyaya sunulan puantaj kayıtları ve davalı tanıkları yerine davacı tanık beyanlarına dayalı olarak fazla çalışma ile hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağına hükmedilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, YARGITAYca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 27.10.2015 Salı günü belirlenen saatte temyiz eden davalı Emin T. İnş.Mim.Turz.A.Ş. vekili Av.M. Ö. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuruyla duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı vekili, davacının 18/11/2004-26/06/2013 tarihleri arasında inşaat işçisi olarak kesintisiz çalıştığını, ücretinin ve sigorta günlerinin SGK’na eksik bildirilmesi, genel tatil ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

Davalı davanın reddine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.

Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında UYUŞMAZLIK BULUNMAKTADIR.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını İSPATLA YÜKÜMLÜDÜR. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada DA GEÇERLİDİR. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin DELİL NİTELİĞİNDEDİR. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları DELİL NİTELİĞİNDEDİR. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanlarıyla sonuca GİDİLMESİ GEREKİR. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup OLMADIĞI ARAŞTIRILMALIDIR.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi MÜMKÜN DEĞİLDİR. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belgeyle KANITLAMASI GEREKİR. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği SONUCUNU DOĞURMAKTADIR.

Somut olayda, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma iddiasında bulunan davacı bunu kanıtlama YÜKÜMLÜLÜĞÜ ALTINDADIR. Davacının bu yönde dinlettiği tanıkların davalı işverene karşı açtıkları ve halen görülmekte olan DAVALARI VARDIR. Davacı tanıklarının davaları bulunması dolayısıyla aralarında menfaat birliği bulunduğundan dosyaya sunulan puantaj kayıtları ve davalı tanıkları yerine davacı tanık beyanlarına dayalı olarak fazla çalışmayla hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağına hükmedilmesi hatalı olup kararın BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

3. Davacı net 55 TL ücretle çalıştığını İDDİA ETMİŞTİR. davacı tanıkları davacı İDDİASINI DOĞRULAMIŞLARDIR. Davacı tanıklarının davaları dolayısıyla menfaat BİRLİĞİ VARDIR. Davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı tanıkları asgari ücretin üzerinde olduğunu BEYAN ETMİŞLERDİR. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı 2013 yılına ait saat bazındaki brüt ücretler dosya ARASINA ALINMIŞTIR. Mahkeme 8 yıldan fazla kıdemi olan bir işçi olduğu nazara alındığında davacının son olarak günlük 55,00-TL/net, aylık 1.650,00-TL/net, 2.307,98-TL/brüt ücretle çalıştığını KABUL ETMİŞTİR.

Davacının meslekteki kıdemi ve yaptığı iş belirtilerek işçi ve işveren kuruluşları, sendikalar ve meslek odalarından ücreti araştırılmadan, dosyaya sunulan emsal dosyalardaki emsal ücret miktarları da birlikte değerlendirilmeden ücretin 55,00 TL net olarak kabul edilerek bütün alacakların bu miktar üzerinden hesaplanması hatalı olup kararın eksik inceleme nedeniyle BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, YARGITAY duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.10.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan KAYIP-KAÇAK BEDELİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.