Blog

iş tamirhane2Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2012 tarihli 2012/2962 Esas ve 2012/4028 Karar sayılı kararında özetle; işçi alacağı ilamda brüt olarak belirtilmiş ise, alacaklı vergi ve sigorta primlerini indirdikten sonra net miktar üzerinden takip yapabilir. Kıdem tazminatının en yüksek mevduat faizi, fesih tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde hesaplanır. En yüksek mevduat faizi oranı hakkında bankalardan fiilen uygulanan faiz oranları sorulmalıdır.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

KARAR

Borçlu itirazında; alacaklı vekili tarafından Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/896 Esas, 2011/607 Karar sayılı ilamının dayanağının işçi alacağı olup hükmedilen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının net ya da brüt olduğunun belirtilmediği, takibe konu ilama esas teşkil eden bilirkişi raporunda 16.114,39 TL kıdem tazminatı ile 1.710,17 TL ihbar tazminatlarının brüt olduğunun açıkça ifade edildiğini, asıl alacak olarak talep edilen kıdem ve ihbar tazminatları miktarlarının iptaline ve brüt -net farkının tespit edilerek aradaki farkın iptaline karar verilmesini ve buna göre fazla istenen kıdem tazminatı faizinin düzeltilmesini, ayrıca icra emrinde ihbar tazminatına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren iki ayrı hesaplamayla faiz işletilmesi gerekirken tek kalem hesaplama yapılarak faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan takibin iptalini TALEP ETMİŞTİR.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94, 61, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu İŞVERENE AİTTİR. Bir başka deyişle alacaklı, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Ancak ilamda açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun da brüt miktar olduğunun KABULÜ GEREKMEKTEDİR.

Ayrıca takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatının bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline KARAR VERİLMİŞTİR. Kararın uygulanması gereken kısmı HÜKÜM FIKRASIDIR. HGK.nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bu durumda mahkemece yapılacak iş, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğduğu tarihten itibaren, birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının “sorulması” ve hakkın doğduğu tarihden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarlarının bilirkişi raporuyla belirlenmesi” ŞEKLİNDE OLACAKTIR.

O halde, taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra alacak kalemlerinin açıklandığı gibi net miktarının bulunup kıdem tazminatına bildirilen banka faizlerinin ve ihbar tazminatına da yasal faiz uygulanarak YARGITAY denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapılarak yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm TESİSİ İSABETSİZDİR.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK’nun 428 inci maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2012 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir önceki yazımız olan İŞÇİLİK ALACAKLARI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.