Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 25.03.2015 tarihli 2014/766 esas sayılı ve 2015/1804 sayılı kararına göre; Olay tarihinin yaklaşık bir yıl öncesinde sanık Semih ile mağdur Serdal’ın birbirlerini bıçakla yaralamaları nedeniyle aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık Semih, kardeşi Sergen ve arkadaşları Ahmet ve Soner ile birlikte üzerlerinde havalı tüfekler bulunduğu halde avlanmak için dolaştıkları sırada, mağdur Serdal ve arkadaşları olan sanık Tunay ve Ümit ile karşılaştıkları, Ümit’in karşı grupta bulunan sanıklardan tüfeklerini istemesi üzerine başlayan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanık Tunay’ın mağdur Semih’i yumrukla darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığı, Sergen’in de bıçakla mağdur Serdal’ı kovaladığı ve mağduru sol kalçasından, sol omuz arka üst kısımdan ve sağ el parmaklarından yaraladığı, mağdur Serdal’ın sol kalçasına isabet eden bıçak darbesinin peritonda yırtığa ve hayati tehlike geçirmesine neden olduğu olayda; Sergen’in bıçakla mağdur Serdal’ı yaraladığı sabit olmakla, nitelikli şekilde kasten yaralama suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, sanık Semih’in mağdur Serdal’ı yaraladığını veya yardımda bulunduğunu gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, sanık Tunay’ın yumrukla mağdur Semih’i darp ederek basit tıbbi müdahale giderilecek şekilde yaraladığı sabit olmakla, basit yaralama suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, iki grup arasında çıkan sözlü tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilemediği kabul edildiğine göre, sanıklar hakkında asgari düzeyde haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin fazla ceza tayini bozmayı gerektirmiştir.
1- A-) Sanık Semih müdafiinin hükmolunan ceza miktarı dikkate alınarak duruşmalı temyiz talebinin CMUK’nun 318 inci maddesi uyarınca,
B-) Sanık Semih müdafiinin süresindeki temyiz süre tutum dilekçesini sanık müdafii sıfatıyla, yasal süresinden sonra verilen gerekçeli temyiz dilekçesini ise içeriği yönünden katılan sanık sıfatıyla verdiği anlaşılmakla, süresinden sonra katılan sıfatıyla yapılan temyiz isteminin CMUK.nun 317 nci maddesi gereğince,
Reddine karar verilmiş, sanık Semih hakkında mağdurlar Tunay ve Ümit’i tehdit suçlarından, sanık Ümit’in mağdur Semih’i kasten yaralama suçlarından CMK.nun 231/5 maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar, 5271 sayılı CMK.nun 231/12 nci maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, temyizi olanaklı olmadığından bu hususta mahallince değerlendirme yapılması mümkün görülmüş ve inceleme DIŞI BIRAKILMIŞTIR.
2-) Sanık Semih müdafii ve Cumhuriyet Savcılarının temyiz dilekçeleri içeriklerine göre; Sanık Semih’in mağdur Serdal’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü, suça sürüklenen çocuk Sergen hakkında mağdur Serdal’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararını ve sanık Tunay hakkında mağdur Semih’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararını temyiz ettikleri anlaşılmakla; bu hükümlerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; Olay tarihinin yaklaşık bir yıl öncesinde sanık Semihle mağdur Serdal’ın birbirlerini bıçakla yaralamaları nedeniyle aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık Semih, kardeşi suça sürüklenen çocuk Sergen ve arkadaşları Ahmet ve Sonerle birlikte üzerlerinde havalı tüfekler bulunduğu halde avlanmak için dolaştıkları sırada, mağdur Serdal ve arkadaşları olan sanık Tunay ve Ümitle karşılaştıkları, Ümit’in karşı grupta bulunan sanıklardan tüfeklerini istemesi üzerine başlayan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanık Tunay’ın mağdur Semih’i yumrukla darp ederek basit tıbbi müdahaleyle giderilecek şekilde yaraladığı, suça sürüklenen çocuk Sergen’in de bıçakla mağdur Serdal’ı kovaladığı ve mağduru sol kalçasından, sol omuz arka üst kısımdan ve sağ el parmaklarından yaraladığı, mağdur Serdal’ın sol kalçasına isabet eden bıçak darbesinin peritonda yırtığa ve hayati tehlike geçirmesine neden olduğu olayda;
A-) Suça sürüklenen çocuk Sergen’in bıçakla mağdur Serdal’ı yaraladığı sabit olmakla, nitelikli şekilde kasten yaralama suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
B-) Sanık Semih’in mağdur Serdal’ı yaraladığını veya yardımda bulunduğunu gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
C-) Sanık Tunay’ın yumrukla mağdur Semih’i darp ederek basit tıbbi müdahale giderilecek şekilde yaraladığı sabit olmakla, basit yaralama suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
D-) Kabule göre de; İki grup arasında çıkan sözlü tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilemediği kabul edildiğine göre, sanıklar hakkında asgari düzeyde haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Semih müdafii ve Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321 inci maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 25.03.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan MİRAS BIRAKANIN EHLİYETSİZLİĞİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.