Olay tarihinde mağdur Abdulkadir ve sanık Ufuk’un da aralarında bulunduğu grubun, tanık B’in askere gidecek olması nedeniyle düzenlenen eğlenceye katıldıkları, sanık Ufuk’un katılımcı grubu eğlendirmesi içim davul ve zurna çalan iki kişi ile anlaşarak eğlencenin yapıldığı teras katına getirdiği, zurnacıdan farklı istek parçalar istendiği, bir süre sonra herkesin kendi istek parçasının çalınmasını istemesine sinirlenen zurnacının eğlence yerinden ayrıldığı, eğlencenin bitmesi üzerine teras katından aşağıya inen mağdur Abdulkadir’in “bu zurnacıyı getirenin anasını avradını sinkaf edeyim” demesine sinirlenen sanığın, batın bölgesinden karaciğer sağ lob anterolateralde laserasyona ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde tek bıçak darbesiyle mağduru yaraladığı, eylemine kendiliğinden son vererek olay yerinden kaçtığı olayda;sanık ve mağdur arasında olay öncesi öldürmeyi gerektirecek bir husumetin bulunmaması, hayati tehlikeye neden olan yaranın tek olması, engel hal bulunmadığı halde sanığın eylemine son vermesi dikkate alındığında, eylemi ile ani olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu, öldürme kastını açığa çıkaran kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla,kasten silahla yaralama suçundan , alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması yerine suç niteliğinde hataya düşülerek,öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş.Buna ilişkin karar şu şekildedir:
1- a-)Sanık Ufuk hakkında mağdur Mustafa yı kasten silahla yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562 nci maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5 inci maddesi uyarınca kurulan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, temyizi kabil olmayıp itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan mahallince değerlendirme yapılmak üzere inceleme dışı bırakılmıştır.
b-)Sanık Ufuk İ hakkında mağdur Halil i kasten silahla yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;Sanık hakkında kurulan beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyiz isteminin CMUK’un 317 nci maddesi uyarınca reddine KARAR VERİLMİŞTİR.
2-) Sanık Ufuk İ hakkında mağdur Abdulkadir A’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yetersiz gerekçeye, sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;Oluşa, dosya içeriğine ve mahkemenin kabulüne göre; olay tarihinde mağdur Abdulkadir ve sanık Ufuk’un da aralarında bulunduğu grubun, tanık Berker’in askere gidecek olması nedeniyle düzenlenen eğlenceye katıldıkları, sanık Ufuk’un, katılımcı grubu eğlendirmesi için davul ve zurna çalan iki kişiyle anlaşarak eğlencenin yapıldığı teras katına getirdiği, zurnacıdan farklı istek parçalar istendiği, bir süre sonra herkesin kendi istek parçasının çalınmasını istemesine sinirlenen zurnacının eğlence yerinden ayrıldığı, eğlencenin bitmesi üzerine teras katından aşağıya inen mağdur Abdulkadir’in “bu zurnacıyı getirenin anasını avradını sinkaf edeyim” demesine sinirlenen sanığın, batın bölgesinden karaciğer sağ lob anterolateralde laserasyona ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde tek bıçak darbesiyle mağduru yaraladığı, eylemine kendiliğinden son vererek olay yerinden kaçtığı olayda;
a-) Sanık ve mağdur arasında olay öncesi öldürmeyi gerektirecek husumetin bulunmaması, hayati tehlikeye neden olan yaranın tek olması, engel hal bulunmadığı halde sanığın eylemine son vermesi dikkate alındığında, eylemi ile ani olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu, öldürme kastını açığa çıkaran kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, kasten silahla yaralama suçundan, alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması yerine, suç niteliğinde hataya düşülerek, öldürmeye teşebbüsten yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) Mağdurun olay tarihinde sanığa hakaret etmesinden ibaret haksız eylemi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 1/4’den 3/4’e kadar indirim öngören 29 uncu maddesinin uygulanması sırasında, sanığa verilen cezada alt sınırdan indirim yapılması yerine, 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK’un 321 inci maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04.03.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
T.C. YARGITAY 1.CEZA DAİRESİ
ESAS:2014/78 KARAR:2015/1217 TARİH:04.03.2015
Bir önceki yazımız olan TEHDİT SUÇUNUN OLUŞMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.