Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.09.2014 tarihli 2013/16170 esas v 2014/11570 sayılı kararı aşağıda paylaşılmıştır;
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. BK’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de; onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır. Kusur kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet, onunla birlikte değerlendirilmesi gereken öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik ödevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hakkaniyet öğesi, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olma sonucunu doğurur. Şu durum karşısında anılan öğe değerlendirmeye katılarak tazminattan belirli bir indirim yapılmak üzere yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
Davacı Milli Savunma Bakanlığı adına İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat Songül Beydilli tarafından, davalı Dursun Yosma aleyhine 14/12/2012 gününde verilen dilekçeyle rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/07/2013 günlü kararın YARGITAY’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz İTİRAZLARI REDDEDİLMELİDİR.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava rücuen tazminat İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Davacı, askerlik görevini yapan davalının askeri araçla seyri sırasında meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/56 Esas ve 2009/460 Karar sayılı dava dosyasında yaralanan Gaye Balaman’a maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verildiğini ve hükmedilen tazminatın İdare tarafından İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/717 Esas sayılı icra dosyasına ödendiğini belirterek, söz konusu tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Davalı ise, davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR.
Mahkemece, davanın kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre DENGE KURMAKTIR. BK’nun 50. maddesi, hakimin takdirini TEMEL ALMIŞTIR. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim TAKDİR EDECEKTİR. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de; onu izleyen 51 inci maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen KURAL GEÇERLİDİR. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını TAKDİR DURUMUNDADIR.
Kusur kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet, onunla birlikte değerlendirilmesi GEREKEN ÖĞELERDENDİR. Davalı, Anayasa’nın 72 nci maddesi gereği, hakkı olan askerlik ödevi sırasında kusuruyla zarara YOL AÇMIŞTIR. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hakkaniyet öğesi, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olma sonucunu doğurur. Şu durum karşısında anılan öğe değerlendirmeye katılarak tazminattan belirli bir indirim yapılmak üzere yerel mahkeme KARARI BOZULMALIDIR.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no’lu bentte belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.09.2014 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan ANA SÖZLEŞMENİN DEĞİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN KARARLAR başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.