Türk Ceza Kanunu 83. maddesi kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi hususunu düzenlemektedir. Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinde sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için kişinin; belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatıyla ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir. Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında temel ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine 15 yıldan 20 yıla kadar, diğer hallerde ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezadan indirim de yapılmayabilir.
Bir insan öldürme fiilinin bu kapsamda değerlendirilebilmesi için kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı kasten gerçekleştirmemesi gerekir. Gerçekten, belli bir yönde icra davranışta bulunma yükümlülüğü altında bulunan kişi, bu yükümlülüğün gereği olan icra davranışta bulunmaması sonucunda bir insanın ölebileceğini öngörmüş ise olası kastla işlenmiş olan öldürme suçunun oluştuğunu, buna karşılık söz konusu yükümlülüğe aykırı davrandığının bilincinde olduğu halde bunun sonucunda bir insanın ölebileceğini objektif özen yükümlülüğüne aykırı olarak öngörmemiş ise, taksirle işlenmiş öldürme suçundan dolayı sorumlu tutulması gerekmektedir.
Bu hususta, gerçekleştirilmeyen, ihmal edilen, savsanan ihmali icrai davranış, meydana gelen ölüm neticesinin nedeni olmalı yani, ölümün oluşmasına neden olan yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekmektedir. Kanuna göre ihmali ve icrai davranışın eşdeğer olarak kabul edilebilmesi için kişinin, belli bir icrai davranışta bulunma hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması veya önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir.
İhmali davranışla sebebiyet verilen ölüm neticesinden dolayı sorumlu tutulabilmek için, neticeyi önlemek hususunda soyut bir ahlaki yükümlülüğün varlığı yeterli değildir, bu hususta hukuki bir yükümlülüğün varlığı gerekir. Neticeyi önleme yükümlülüğü, bazı durumlarda koruma ve gözetim yükmüne dayanmaktadır. Bu yükümlülüğün kaynağı öncelikle kanundur. Burada, kişilere belli durumlarda belli bir yönde icrai davranışta bulunma konusunda kanunla yükümlülük yüklenmektedir.
Kasten öldürme suçu gibi, kanuni tanımında belli bir fiilin icrasının yanı sıra bir neticeye de unsur olarak yer verilmiş olan suçlarda söz konusu netice ihmali bir davranışla da gerçekleşebilir. Bu itibarla, bir sağlık kuruluşunda görev yapan tabibin durumu acil olan hastaya müdahale etmemesi sonucunda hastanın ölmesi halinde ihmali davranışla öldürme suçunun işlendiğini kabul etmek gerekir.
Bir önceki yazımız olan Meclise Sunulan Soma Önergesi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.