Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda değişiklikler yapılmasını öngören kanun teklifi 21.02.2014 tarihinde meclise sunuldu. Yapılması teklif edilen değişikliklerle, valilerin, kanundan doğan yetkilerini vali yardımcılarına devredebilmesine imkân tanınmakta; yabancıların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları yasal zemine kavuşturulmakta; toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin tüm il ve ilçe sınırları içinde her yerde ve her zaman yapılabileceği hüküm altına alınmakta; toplanma yeri ve güzergahların belirlenmesiyle ilgili olarak önceden mahalli mülki amir tarafından tek başına kullanılan belirleme yetkisi, mülki amir başkanlığında ile ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımından oluşan bir komiteye devredilmekte; toplantı ve gösteri yürüyüşü öncesinde yapılacak bildirimin, düzenleyenler adına bir kişinin imzası ile yapılmasına olanak tanınmakta; bildirimin verilmemiş olmasının toplantı ve gösteriyi hukuka aykırı hale getirmeyeceği düzenlenmekte; toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntülerinin elde edilme yetkisi, imhası ile toplantı ve gösteri yürüyüşünde elde edilen kayıt ve görüntülerin şüphelilerin ve suç delillerinin tespiti dışında başka bir amaçla kullanılamayacağı hükme bağlanmaktadır.
Meclise sunulan teklif ile, ülkemizde, özellikle yasadışı göç sebepli insan kaçakçılığının gelmiş olduğu nokta itibariyle yasal ya da yasadışı yabancı uyruklu insanların hak ve güvenliklerini sağlamak amaçlı, uluslar arası mekanizmaların ilkeleri doğrultusunda, yabancı uyrukluların toplantı ve gösteri hakları adına yasal bir zemin oluşturulması, bu kişilerin il valisinin iznine bağlı olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyebilecekleri, topluluğa hitapları, afiş, pankart, resim, flama, levha, araç ve gereçler taşımalarının il valisine en az kırk sekiz saat önceden yapılacak bildirimle mümkün olabilmesi öngörülmüştür.
Teklifin üçüncü maddesinde, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin tüm il ve ilçe sınırları içerisinde, her yerde ve her zaman yapılabileceği hüküm altına alınarak, Türkiye’nin taraf olduğu AİHS 11. maddesinin daha etkin şekilde uygulanabilmesi amaçlanmış, toplanma ve dağılma yerleri ile güzergahın belirlenmesi ve bildirilmesinde yalnızca yürüyüşe katılacakların güvenliğinin sağlanması ve bu amaçlı güvenlik tedbiri alınması teklif edilmiştir. Buna göre, yürüyüşe katılanların güvenliğinin sağlanması adına gerekebilecek önlemlerin alınması bakımından, toplanma ve dağılma yerleri ile güzergahların, mevcut yasa maddesi aksine mahallin en büyük mülki amiri tarafından belirlenmesi yerine, mahallin mülki amiri başkanlığında, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımından oluşacak komitece belirlenmesi teklif edilmiştir.
İdarenin toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili düzenleyici işlemlerle hakların kullanımını sınırlamasının engellemek adına teklifte, kanun uygulamasında idareye keyfi ve yoruma dayalı alanlar bırakılmaması, hak kullanımında yer, zaman, güzergah sınırlaması esaslarının toplantı ve yürüyüşlere katılanların güvenliğini sağlama amacında öte bir gaye taşımaması, hakkın kullanımındaki ihlallerde dahi özgürlüğü sınırlayıcı önlemlerin ortadan kaldırılması için düzenlemeler yapılması öngörülmektedir. Teklifin bu dördüncü maddesi kapsamında, toplantı ve gösteriyi düzenleyenler adına bir kişinin imzalayacağı bildirimin toplantıdan en az 24 saat önce mahalli mülki amirliğe verileceği, bu bildirimde; toplantı ve gösteri yürüyüşünün amacı, yapılacağı yer, yapılacağı gün ve başlangıç saati, bildirimde bulunan kişinin açık kimlik bilgileri ve yerleşim birimleri içindeki genel yollar üzerinde yapılacak yürüyüşlere ait bildirimlerde yürüyüşe geçmek için seçilecek toplanma yeri ile güzergahın belirtilmesi şeklinde düzenleme yapılmıştır. Söz konusu bildirimin verilmemiş olması, kanuna uygun olarak düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşünün niteliğini kanuna aykırı hale getirmeyecek, yalnızca toplanma yeri ile güzergah bildirilmemişse yürüyüş kanuna aykırı hale gelecek ve mülki amir tarafından gereken önlemler alınacaktır.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde olabilecek provokasyonları engellemek ve provokatörleri saptayarak katılanların güvenliğini sağlamak amacıyla tutulan kayıt ve görüntülerin arşivlenmesi tabii olarak bu kayıt ve görüntülerin art niyetli insanların eline geçerek fişleme aracı olarak kullanılması endişesini beraberinde getirmektedir. Bu endişenin önüne geçmek adına, yürüyüşe katılanların ve konuşmacıların ses ve görüntülerinin kolluk tarafından kaydedildiği belli olacak şekilde tutulması, bu kayıt ve görüntülerin şüphelilerin ve suç delillerinin ispatı dışında bir amaçla kullanılamayacağı, kayıt ve görüntülerin suç unsuru oluşturmaması halinde toplantı ve gösteri yürüyüşünü takip eden 24 saat içinde imha edilmesi değişikliği teklif edilmiştir.
Bir önceki yazımız olan KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.